İstanbul’da toplanma alanları AVM oldu, çadır kuracak yer kalmadı

0
657

Nüfusu 15 milyonu aşan İstanbul için depreme yönelik son 18 yılda ne gibi önlemler alındı? Gazete Habertürk’ten Ümran Avcı, Öznur Karslı ve Can Mete merak edilenleri yazdı

Tarih: 17 Ağustos 1999. Tam 18 yıl önce bugün… Sabaha karşı 03.02 suları. Çoğumuz uykumuzdan büyük bir sarsıntı ve korkuyla uyandık. 7.4 büyüklüğündeki deprem, başta Marmara olmak üzere yurdun pek çok yerinde tüm şiddetiyle hissedildi. 45 saniye süren sarsıntı bizi alaşağı etmeye yetti! 17 bin 480 vatandaşımız hayatını kaybetti, 23 bin 781 bin kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı… İlk deprem dalgasıyla 133 bin 683 bina çöktü, 285 bin konut ve 43 bin işyeri hasar gördü, 500 bini aşkın kişi ise evsiz kaldı. Bir ülke aynı acıyla tek yürek oldu, yaralar sarılmaya çalışıldı, felaketin maddi zararı milyarlarca dolarlarla ifade edildi. Ancak uzmanlar şimdi de 7.6 büyüklüğünde bir İstanbul depremi için “Eli kulağında” diye uyarıyor. Depreme hazırlıklı olmanın şartı “Mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, yeni yapıların yönetmeliğe uygun inşa edilmesi, binaların sigorta kapsamına alınması ve halkın bilinçlendirilmesi” olarak sıralanırken, peki biz hangi noktada duruyoruz? Nüfusu 15 milyonu aşan İstanbul için depreme yönelik son 18 yılda ne gibi önlemler alındı? Verileri sizler için derledik, yapılan çalışmaları uzmanlara sorduk…

Onca yıl geçti; herkes aynı soruyu soruyor: “1999 felaketinden sonra olası bir depreme karşı hangi önlemler alındı?” Önce ulaşabildiğimiz rakamlarla yapılanlardan bahsedelim…

Marmara depreminden ardından yetkililerin açıklamasıyla ilk yıllar aciliyet öngören hasarlı binaların yıkım ve onarımı gerçekleşti. Çalışmalar hâlâ sürüyor. Bu kapsamda 230 okul ve 3 hastane yeniden yapıldı, 775 okul ve 43 hastane güçlendirildi. 45 okul ve 3 hastane yeniden yapılırken, 10 okul ve 7 hastanenin de güçlendirme çalış- maları devam ediyor. Başta İstanbul olmak üzere ülke genelinde “daha sağlam ve güvenli” yapılar inşa etmek adına kentsel dönüşüm çalış- maları başlatıldı. Deprem sigortası başta olmak üzere birtakım yasal düzenlemeler de gerçekleştirildi.

2009’da çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kurularak afet ve acil durumlar konusunda yetki tek çatı altında toplandı. İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), 2006’dan bu yana “Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP)” kapsamında kentte deprem öncesi, deprem anı ve sonrası için çalışmalarını sürdü- rüyor. İSMEP, aynı zamanda bilinç- lendirme çalışmaları kapsamında 1 milyon 48 bin kişiyi eğiterek toplam 265 bin “Güvenli Yaşam Gönüllüsü” oluşturdu. Peki, tüm bunlar yeterli mi? Elbette değil…

İstanbul’un ilçelerinde kaç bina yıkıldı, kaçı güçlendirildi, bu bilgileri yazıda bulacaksınız ama bir diğer hayati mesele de depremin hemen ardından yaşanan kaosun etkisini en kısa süreye indirmek adına oluşturulan toplanma alanları… 1999 depreminin ardından İstanbul’da “Afet Acil Eylemi Planı” çerçevesinde 493 toplanma alanı belirlendi. Ancak Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) göre 17 Ağustos sonrası belirlenen bu toplanma alanlarının dörtte üçü ranta açılarak inşaat yapıldı.

Toplanma alanlarından geriye sadece 77 tane kaldığını iddia eden İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, “Çocuk parkları, okul bahçeleri, cami avluları toplanma alanı değildir. Bu alanlar yerleşim birimlerinin uzağında olmalıdır” dedi. 1999-2003 arasında belirlenen bu alanlardan imara açılanlar arasında, Torun Center’ın yükseldiği Ali Sami Yen Stadı, Zorlu AVM’nin yer aldığı Zincirlikuyu’daki Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü arazisi, Taş Yapı’nın gökdelenlerinin yer aldığı Kadıköy Meteoroloji binası ve alanı, Akasya AVM’nin yer aldığı Acıbadem’deki eski Otosan Fabrikası arazisi, Bakırköy’deki Marmara ve İstanbul Forum AVM’nin bulunduğu alan, Zeytinburnu’ndaki 16.9 kulelerinin yer aldığı arazi de var.

‘SONUMUZ NEKROPOLİS GİBİ OLUR’

Uluslararası Mimarlık Akademisi Bölge Başkanı, Yüksek Mimar ve Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, olası bir deprem sonrası olacakları değerlendirirken “Nekropolis” yani “Ölüler kenti” tanımlamasını yapıyor. Alp, şöyle devam ediyor: “1950’lerden sonra başlayan ‘kırdan kente göç’ furyası ile İstanbul’un nüfusu logaritmik artmış, çarpık ve çürük yapılaşma, güzelim kenti dört bir tarafından kuşatmıştı. Son 10 yıldır ise her boş alana ayrıcalıklı imar izni veren idareler tarafından İstanbul bir kez daha içten katledildi. Eğer beklenen deprem olursa sonumuz ‘Nekropolis’ gibi olur. Yani ‘ölüler şehri’ demek maalesef. Deprem toplantı alanlarına AVM’ler kuruldu, cenazelerimizi gömecek yer dahi kalmadı, her yer betonlaştı.”

‘MAALESEF RAFTA KALDI’

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, “Artık ‘Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı-UDSEP 2023’ hayata geçirilmeli. Depreme hazırlanmanın üç temel yolu var. İlki mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi. İkincisi yeni yapıların sertifikalı mühendisler tarafından depreme uygun inşa edilmesi ve son olarak riski azaltmak için yapıların sigorta kapsamına alınması. İstanbul Belediyesi, Deprem Master Planı hazırladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deprem Şûrası ve Kentleşme Şûrası hazırladı ama maalesef bunlar raflarda kaldı” ifadesini kullandı.

‘25 MİLYON KİŞİ ETKİLENECEK’

İstanbul’da büyük yıkıma neden olan depremlerin 500 yıllık periyotlarla gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Cenk Yaltırak, “Kıyamet kapıda diyebiliriz. 15 bin kilometre üzerindeki sismik veriyi son 5 yılda inceledik, fay hareketleri baz alarak stres similasyonu gerçekleştirdik. Marmara için bardak dolmuş durumda. 60 yıl içinde 4 büyük deprem olacak. En yakını Doğu Marmara’da 7.6 büyüklüğünde. İstanbul’un yanı sıra Tekirdağ, Bursa, Düzce, İzmit’te 25 milyon kişi etkilenecek. 1999’dan daha büyüğü geliyor. Kentsel dönüşüm yeterli değil, her ailenin kendi afet planı olmalı” dedi.

‘BAŞKA AMAÇLARLA KULLANILIYOR’

AFET yönetim uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Toplanma alanlarının imar iskan planlarına işlenmiş olması lazım. Bizde böyle bir kavram dahi yok. Boş arazileri planlıyoruz ama özel mülk olduğu için başka amaçlarla kullanılabiliyor. Toplanma alanları birçok parametreyi barındırmalı” diye konuştu.

KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI

Ataşehir: 630 gecekondunun toplu konutlara yerleştirilmesi için 1800 konutluk inşaata başlandı. 724 bağımsız bina yıkılıp yeniden yapıldı.

Avcılar: 10 mahalleyi kapsayacak dönüşüm planı hazır. 270 civarında tehlikeli bina var. 10 bin kişilik toplanma alanı oluşturuluyor.

Bağcılar: 48 bin bina var, 35 bininin dönüşüme uğraması planlanıyor. Bin 394 riskli yapının yıkımı yapıldı.

Beyoğlu: Yaklaşık 30 bin bina bulunuyor, 237’si riskli. 202 bina yıkılıp yeniden yapıldı. 35’i yıkılmayı bekliyor. Tarlabaşı’nda dönü- şüm projesi sürüyor.

Esenyurt: Yüzde 65 oranında dönüşüm sağlandı. 120 bin konut, 9 bin 600 dükkân ve 974 fabrika dönüştü.

Kadıköy: Fikirtepe’nin yüzde 15’i yıkıldı. 1400 dönüm arazide 25-30 bin daire yapılacak. Bağdat Caddesi civarında kentsel dönüşüm yok, müteahhit anlaşmalı bina yenilemesi var. 600 bina inşaatı mevcut.

Zeytinburnu: 17 bin binadan 2 bin 295’i riskli. Bunlardan 809 adet bina için başvuruldu. 390’ına yıkım ruhsatı verildi. Şu ana kadar 325 adet bina yıkılıp yeniden yapıldı.

KAYIPLAR DNA TESTİYLE BULUNUYOR

Depremin dramatik yönlerinden biri de kayıplar oldu. Gölcük Kaymakamı Mustafa Altıntaş, ilçede 28 kimsesiz mezarın tespit edildiğini, şu ana kadar 15’inin açı- larak DNA testi için numune alındı- ğını belirtti. Altıntaş, “Çalışmaların 1 ay içinde tamamlanmasını bekliyoruz. Diğer mezarlar açılarak DNA örnekleri alınacak. Sahipsiz mezarların tespiti yapılmış olacak. 100’e yakın mezarın daha açılmasını bekliyoruz” dedi.

Ümran Avcı, Öznur Karslı ,Can Mete

1999 depremi sonrası İstanbul’da toplanma alanlarından geriye 77 yer kaldı. Çoğu toplanma alanına AVM yapıldı. Uluslararası Mimarlık Akademisi Bölge Başkanı, Yüksek Mimar ve Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, “Eğer beklenen deprem olursa sonumuz ‘Nekropolis’ gibi olur. Yani ‘ölüler şehri’ demek maalesef. Deprem toplantı alanlarına AVM’ler kuruldu, cenazelerimizi gömecek yer dahi kalmadı, her yer betonlaştı” dedi.

 

Toplanma alanlarından geriye sadece 77 tane kaldığını iddia eden İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, “Çocuk parkları, okul bahçeleri, cami avluları toplanma alanı değildir. Bu alanlar yerleşim birimlerinin uzağında olmalıdır” dedi. 1999-2003 arasında belirlenen bu alanlardan imara açılanlar arasında, Torun Center’ın yükseldiği Ali Sami Yen Stadı, Zorlu AVM’nin yer aldığı Zincirlikuyu’daki Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü arazisi, Taş Yapı’nın gökdelenlerinin yer aldığı Kadıköy Meteoroloji binası ve alanı, Akasya AVM’nin yer aldığı Acıbadem’deki eski Otosan Fabrikası arazisi, Bakırköy’deki Marmara ve İstanbul Forum AVM’nin bulunduğu alan, Zeytinburnu’ndaki 16.9 kulelerinin yer aldığı arazi de var.

“Sonumuz nekropolis gibi olur”

Uluslararası Mimarlık Akademisi Bölge Başkanı, Yüksek Mimar ve Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, olası bir deprem sonrası olacakları değerlendirirken “Nekropolis” yani “Ölüler kenti” tanımlamasını yapıyor. Alp, şöyle devam ediyor: “1950’lerden sonra başlayan ‘kırdan kente göç’ furyası ile İstanbul’un nüfusu logaritmik artmış, çarpık ve çürük yapılaşma, güzelim kenti dört bir tarafından kuşatmıştı. Son 10 yıldır ise her boş alana ayrıcalıklı imar izni veren idareler tarafından İstanbul bir kez daha içten katledildi. Eğer beklenen deprem olursa sonumuz ‘Nekropolis’ gibi olur. Yani ‘ölüler şehri’ demek maalesef. Deprem toplantı alanlarına AVM’ler kuruldu, cenazelerimizi gömecek yer dahi kalmadı, her yer betonlaştı.”

“Maalesef rafta kaldı”

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, “Artık ‘Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı-UDSEP 2023’ hayata geçirilmeli. Depreme hazırlanmanın üç temel yolu var. İlki mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi. İkincisi yeni yapıların sertifikalı mühendisler tarafından depreme uygun inşa edilmesi ve son olarak riski azaltmak için yapıların sigorta kapsamına alınması. İstanbul Belediyesi, Deprem Master Planı hazırladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deprem Şûrası ve Kentleşme Şûrası hazırladı ama maalesef bunlar raflarda kaldı” ifadesini kullandı.

“25 milyon kişi etkilenecek”

İstanbul’da büyük yıkıma neden olan depremlerin 500 yıllık periyotlarla gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Cenk Yaltırak, “Kıyamet kapıda diyebiliriz. 15 bin kilometre üzerindeki sismik veriyi son 5 yılda inceledik, fay hareketleri baz alarak stres similasyonu gerçekleştirdik. Marmara için bardak dolmuş durumda. 60 yıl içinde 4 büyük deprem olacak. En yakını Doğu Marmara’da 7.6 büyüklüğünde. İstanbul’un yanı sıra Tekirdağ, Bursa, Düzce, İzmit’te 25 milyon kişi etkilenecek. 1999’dan daha büyüğü geliyor. Kentsel dönüşüm yeterli değil, her ailenin kendi afet planı olmalı” dedi.

“Başka amaçlarla kullanılıyor”

AFET yönetim uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Toplanma alanlarının imar iskan planlarına işlenmiş olması lazım. Bizde böyle bir kavram dahi yok. Boş arazileri planlıyoruz ama özel mülk olduğu için başka amaçlarla kullanılabiliyor. Toplanma alanları birçok parametreyi barındırmalı” diye konuştu.

Birer birer imara açıldılar

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe’nin verdiği bilgilere göre 1999-2003 arası belirlenen deprem toplanma alanlarından imara açılanların bazıları şöyle:

* Torun Center’ın yükseldiği Ali Sami Yen Stadı

* Zorlu AVM’nin yer aldığı Zincirlikuyu’daki Karayolları 17’nci Bölge Müdürlüğü arazisi

* Taş Yapı’nın gökdelenlerinin yer aldığı Kadıköy Meteoroloji binası ve alanı

* Akasya AVM’nin yer aldığı Acıbadem’deki eski Otosan Fabrikası arazisi

* Bakırköy’deki Marmara ve İstanbul Forum AVM’nin bulunduğu alan

* Zeytinburnu’ndaki 16.9 kulelerinin yer aldığı arazi